19 Şubat 2012 Pazar

Tarihimizle Yüzleşmek!

Toplumsal barışa ihtiyaç duyduğumuz son dönemlerde bunu tehlikeye atan kültürel-kimlik üzerinden yapılan “nefret söylemi” siyaset sosyolojisi açısında halkımızı derinden yaralayacak yaklaşımdır.
Tarihimizle yüzleşmek girişiminin altında, Cumhuriyet devrimleriyle hesaplaşma ve de ulus devleti istikrarlaştırma çabaları vardır. Bu amaçla din-mezhep, ırk-milliyet ve dil gibi kültürel-kimlik olgusu üzerinden, toplum psikolojisinin baskı altına alacak kimlik-temelli çatışmacı yaklaşımlar ve söylemler halk arasında ki gerginliği körükleyici yanlış tutumlardır.
Unutulmamalıdır ki, Türkiye farklı renklerden oluşan mozaik kültürel-kimliğe sahip olması nedeniyle tarihiyle yüzleşmesinde korkulacak bir durumu yoktur. Burada kaçırılmaması gereken, tarihimizin belli kesimler tarafında bilinç bir şekilde çarpıtılarak yeniden yazma girişimlerinin her geçen gün daha da ivme kazandığıdır.
Dersim olayının nasıl çarptırıldığının ve siyasi bir malzeme haline getirilmesinin altında yatan gerçekleri gözden kaçırmamak gerekiyor. Dersim olayını belli bir zaman aralığıyla ve çıplak bir bakışla değerlendirmek sadece insanları tarihsel manada aldatmak öteye gitmez. Çünkü; Dersim tarihine baktığımızda Osmanlı’dan günümüze kadar, padişahlara, meşrutiyete, Jön Türk hareketine ve son olarak da Cumhuriyet rejimine ve devrimlerine karşı ayaklanmışlardır. Ağalık ve aşiret sisteminin hüküm sürdüğü, feodal unsurların hâkimiyetlerinin devamı için, bu geri düzenin değişmesini engelleme amacıylaı sürekli ayaklanmışlardır.
Son Dersim ayaklanmasının çok kanlı bir şekilde bastırıldığı, isyanın başındaki komutan bu sebeple görevden alındığı gizlenen bir olay değildir. Bu tarihsel olguyu sanki gizlenmiş gibi gündeme taşınmasının altında yatan gerçek Cumhuriyet devrimlerini, Atatürk’ü, İsmet İnönü’yü ve Kemalizmi suçlamak ve de itibarsızlaşma girişimidir.
2011 Haziran’ında yapılan son seçimlere baktığımızda, Tunceli-Dersim oy oranları bu yaklaşımı çürüterek kendilerini temsil hakkının tamamını Kemalist düşüncedeki partiye vermiştir.
Buradan çıkarılması gereken sonuç; tarihin çarptırılarak toplusal gerginlik ve nefret söylemleriyle siyasi oy beklentisi içine girmek halka yapılmış çok büyük haksızlıktır. Böyle yaklaşımların toplum üzerinde kapanması zor yaralar açtığı unutulmamalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder